12 Aralık 2015 Cumartesi

Modern kölelik nedir?







Günde sekiz saat çalışan, takım elbisesini şirketi karşılayan, gün boyunca adalelerini yalnızca kahve almak için gerdiren, eğitimli, evi ve arabası olan beyaz yakalıların tümü, bu kölelik kavramının sütunlarıdır. Özgürlük anlayışının pahalı parfüm kokusuyla tepkimeye girmesi sonucunda oluşan zehirli bunalımlarla, yeni bir kavram yaratmak ve bir şekilde kendi özgürlüklerini kısıtlayıp yine kendi yarattıkları kavramlarla kendilerine bir amaç, bir umut sağlamaları durumuna modern kölelik felsefesi denebilir. Yeni sistemin işleyişi oldukça basittir: İçinde bulundukları kapitalist sistemin çarkını döndüren modern kölelerin, yeni bir sisteme ihtiyaçları vardır; çünkü kapitalizmin bile kanını son damlasına kadar emmiş, kapitalist özgürlüğün bütün nimetlerinden yararlanmış ve özgürlük denen havayı tümüyle solumuşlardır. Böylece onlar için yaratılan yapay özgürlük tadını yitirmiş ve yergiye; dahası ihanete açık hale gelmiştir. Artık özgürlük anlayışı, hızlı bir arabanın motor sesinden eski model bir arabanın antika gösterişine güncellenmiştir. Artık Sekiz saat çalışmak yerine hiç çalışılmayacak, günün büyük bölümü kilo almaya ve bayat dizileri izlemeye ayrılacak. Doğanın içinden kopan kimi modern köleler, özgürlüklerini doğada bulmaya çalışacak, kendileri için ormanda bir kulübe yapacaklardır. Ama özgürlüğün tadı yoktur; ona ulaşmaya çalışmanın tadı vardır. İşte kölelik burada devreye giriyor. 
Gün geçtikçe efendiler kozlarını birer birer oynamaya devam edecektir. Her gün yeni, hızlı, gösterişli ve antika görünümlü arabalar yaparak, dağ evi görünümünde dekore edilen evler inşa edecek ve türlü yollarla özgürlüğünü yakalamış modern kölelerin iştahını kabartacaktır. 
İşte modern kölelerin yeni yarattıkları özgürlük, çok da özgürlük gibi değildir şimdi. Çünkü yeterince antika araba kullanılmış, kilo alınmış, dizi izlenmiş, dağ gezisi ve avcılık yapılmıştır. ''Çünkü insanoğlu tamahkardır.'' Kendilerinin yarattığı bu özgürlüğü de kurutmuş, yine kanını emmiştir. Ve belki de temiz havadan, patates cipsinden ya da antika arabanın sinyal lambasından özgürlüğün bu olmadığı fısıldanmıştır yüreklerine. Gerçek özgürlüğün kravatta saklı olduğunu anlamıştır nihayet. Vergiler ve banka kredilerinden oluşan özgürlüğe geri dönmüşlerdir. Sabah erken uyanır ve işe giderler. Az çalışır, çok şikayet ederler. Çok kazanır, az teşekkür ederler. Çünkü onlar birer köledir. Ve her kölenin bir efendisi vardır.


Kasım Albayrak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder