18 Aralık 2015 Cuma

Baba kartalın hikayesi



Baba kartalın hikayesi: Baba kartal son günlerde yüksek tepeler üstüne kurduğu yuvasından ayrılamaz hale gelmişti. Göklerde hakimiyetini ilan edercesine bir ömür sürmüştü. Koca kırk yıl... Artık pençeleri sertleşmiş esnekliğini yitirmiş , gagası uzunlaşmış,tüyleri kart ve kalın hale gelmişti. Dünyada yaşayan her canlı için o mutlak sona ağır aksak ilerliyordu. Bazı günler gökyüzünde özgür ve umarsız uçuşan kuşları görürdü ,o anlarda içi derinden bir heyecanla dolar ,gerçek bir kartalın ihtişamlı geçişini onlara göstermek ister,yerinden hızla bir adam atar , koca kanatlarını ihtişamla açmak ister ama bu hareketin devamı gelmez derin bir yorgunluk ve yılgınlıkla yeniden yuvasına dönerdi. Tutkulu ruhların çoğunda olduğu gibi, hayattaki süresinin tükendiği an gelmişti. Hasta ve yorgun düşmenin tatsızlığı, yaşlanmanın getirdiği azap ve ölümün yok olmanın dehşetini tüm ruhunda hissediyordu. Yaşamak mı ölmek mi ? Ölmenin yok olmanın sonsuzluğu mu? yaşamanın yeniden doğuşun acılı sancılı sürecimi? Karar vermeliydi . Kaldırdı kafasını sonsuzluğun ötelerini görmek için gözlerini kıstı, çok uzun denmeyecek bir zaman diliminde öylece boş gözlerle uzakları daha uzakları gözetledi. Aniden gözlerini kapadı. Nerden geldiği belli olmayan bir ilhamla belki de bir fısıltıyla, başını hızla yukarı kaldırıp gagasını hızla taşlara çalmaya başladı. Her vuruş ona daha büyük acı yaşatıyor ve acının şiddeti durmadan beyninde yankılanıyordu. O durmadan aralıksız vuruyordu ,bir,bir daha ve son darbe uzayan işe yaramayan gagasının kopmasını sağladı. Olduğu yerde titriyordu. Acısını hissetmemeye çalışıyor ama titreyişine engel olamıyordu. Günlerce öylece bekledi, gagasının acısı geçeli bir iki gün olmuştu, başını yerden kaldıramıyordu .Bedeni beslenemediği için zayıf düşmüştü. O an göklerden gelen bereket imdadına yetişmişti ,tüylerinin arasından süzülen bir kaç damla su içerek kendine gelmeye çalıştı. Yeniden çıkmaya başlayan gagasını hissedince içinde bir umut yeşerdi. Gagası her büyüdüğünde o umut daha da büyüyor yeniden doğuşun mutluluğunu küçükte olsa içinde hissediyordu. Gözlerini yeni bir sabaha açtığında, gagasının gençliği ve tazeliği ona büyük bir güç verdi. Artık zaman gelmişti. Başını aşağılara çevirdiğinde o uzun ,sertleşmiş pençeler yok edilmesi geçmişe gömülmesi gerek düşman gibi göründü, öfkelendiğini hissetti; düşman yok edilmeliydi . Bu kartlaşmış pençeler onun bedenine, içinde yeniden yeşermeye başlayan gençlik ateşine ait değildi. Güçlü gagasıyla pençelerine yöneldi . İlk seferki gibi acı hissetmiyor,o acıyla baş edebileceğine inanıyordu. Teker teker çürük bir tahtadan çivi çeker gibi tırnaklarını sökmeye başladı . Yerinden çıkan her tırnak parçası geçmişe gömülmesi gereken anılardan başka bişe değildi . Pençelerinin yerini kanlı et parçasına bırakmıştı. Dur durak bilmeden tüylerine başını çevirdi teker teker hepsini yolmaya başladı. Her kopan tüy geride kalanları unutmasını onu bekleyen gençliğe kavuşmasını hızlandırıyordu . Son tüy koptuğu an kendisini hafifçe yere bıraktı. Artık yeniden doğuş sürecini bekleyebilirdi. Sabırla geçecek bir kaç zaman hepsi bu. Geceleri ay ışığında, yüksek uçurumlar üstünde derin boşluğu izlerken kendini buluyordu. O uçurumdan aşağı süzülürken kendini hayal ediyordu. Böcekleri yiyerek besleniyor, büyük güçlü avların hayalini kuruyordu. Ve derken o muhteşem sabaha uyandı .Geçmiş denilen zalim karanlık geride bırakılmıştı. O yeniden doğmuş, geçliğin verdiği bütün gücü tüm organlarında hissediyordu. Usulca ayağa kalktı bir iki adım attı ve o muhteşem kanatları hızla açtı, Keskin bakışları korkusuzluk ve özgüven doluydu.Uçurumun kenarına geldi ve hızla kendini derin boşluğa bıraktı . O artık yeniden doğmuştu. İnsanoğlu da baba kartal gibi yeniden doğabilir. yaşanan her ne kadar büyük acı veya büyük bir değişiklik olursa olsun kişinin ayakta kalmak için her zaman gücü ve kudreti vardır. Bunun ilk şartı da geçmişin öfkesini, nefretini ve kinini silmekle başlar.Silmek unutmak demek değildir. çünkü insanı "o insan" yapanda onun karakterine yön verende yaşadıkları. gördükleri ve çektikleridir. DEĞİŞİME UĞRAYAN KARTALIN GERÇEK HİKAYESİNDEN ESİNLENEREK YAZILMIŞTIR. Turgay Adlım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder