14 Aralık 2015 Pazartesi

Dosttan Gelen İhanet

Mevlana Hazretleri ne güzel de söylemiş; “İki şey yıkar insanı dostundan gelen ihanet, düşmanından gelen merhamet..!”
Hepimizin başına gelmiş ve gelebilecek şeylerdir dostundan gelen ihanet ve düşmanından gelen merhamet.
İnsanın en çok canını acıtan ise dost bildiği, en yakınındakinden gelen kötülüktür. Çünkü insan sevdiğinden zarar görmeyi beklemez, ona her şeyini açar. Birçok sırını verir ve hatta evine sokar, ekmeği bölerde yerler.



Günümüzde birçok örnekleri vardır; önceleri dost olup da sonraları en çetin düşman olanlar.. Ve en büyük zarı da birbirlerine bu iki eski dost verir. Zira birbirlerinin her şeyini biliyorlardır. Sırlarını, zaaflarını, canını yakacak şeyleri en iyi iki eski dost bilir.
Düşmana karşı alınabilecek her türlü tedbir eski dost için asla alınamaz. Çünkü nerden ne çıkartacağı belli olmaz bu eski dostun.
İfrat ve tefritin ikisi de kötüdür. Hak, ortadadır. İfrat ve tefriti anlatan Türkçe bir kelime yok. Tarifle anlaşılır. Aşırılık denebilir. Tefrit de ifratın zıddıdır. İfrat normalden fazla, tefrit de normalden az demektir.
Yani aslında arkadaşlığın, dostluğun da aşırılığı sıkıntılıdır manasını çıkartabiliriz. Sevginin aşırısı da zarar vericidir. Eşini aşırı sevmek, arkadaşını, dostunu aşırı sevmek, mal-mülk vb. kısacası sevginin de aşırısı iyi değil manasını çıkartabiliriz.
Her işte ifrat ve tefritten yani aşırılıklardan uzak olmak ve vasat yani orta yolu tutmak gerekir. Dinimiz, aşırılıklardan uzak, orta yolda olmayı emretmektedir. Hadis-i şeriflerde buyruldu ki:
(İfrat ve tefritten uzak durun.) [Buhari]
(Aşırı giden helak olur.) [Müslim]
(İşlerin en iyisi vasat olanıdır.) [Deylemi, Beyheki]
(Din kolaylıktır. Vasattan ayrılıp aşırı gideni din mağlup eder.) [Nesai]
(İfrat ve tefritten uzak dur, vasatı tercih et; çünkü işlerin en hayırlısı orta olanıdır.) [Beyheki]
(Zenginlikte, fakirlikte orta yolu güzel tutmayan, kullukta da orta yolu güzel tutamaz.) [Bezzar]
(Doğru yolda olun, orta yolu tutun!) [Buharî]
Peygamberimizin konuya yakın hadisi- şeriflerinden de anladığımız gibi siz siz olun dostlukta da aşırı gitmeyin. Zira sonra kötü olduğunuzda zararı görecek olan yine sizsiniz.
Düşmanlığınızda da aşırı olmayın. İnsanlar sizin düşmanlığınızın dahi merhametli olduğunu bilsinler.
Düşmanlığında aşırılık gösterenlerin tamamı sonunda kendisi zarar görmüştür. Tarihler boyunca ve Osmanlı döneminde gerçek gücü elde edenler, kesinlikle düşmanlığında dahi merhameti olanlardır.
Zira aşırıya kaçan tüm toplumlar sonunda yok olup, adı bile anılmazken merhametli ve adaletli olan toplumlardan hala saygıyla bahsedilir. 
Öte yandan en acı olanı da düşmanınızı yerle bir etme fırsatınız varken, onu affetmeniz, merhamet etmenizdir. Onurlu bir düşmanınız varsa eğer ona vereceğiniz en büyük acıdır.
Sonuç olarak aşırılıkta ısrar edenler, zararın büyüğünü görecek olanlardır.

Mustafa Dağhan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder