11 Aralık 2015 Cuma

Artık dur demenin vakti gelmedi mi?






Artık dur demenin vakti gelmedi mi? Kardeşin kardeşe hasetliğine son vermenin, bencilliği tarihin tozlu raflarına hapsetmenin vakti gelmedi mi? Ne dersiniz? İçinizden "Geldi de geçiyor." deyişlerinizi duyar gibiyim. Bir lokma sevinci, yarıp bir somun ekmeğin arasına serip. O somun ekmekten sadece eşin , dostun , akrabanın değil yoldan geçen yolcunun , uçan kuşun, kurdun hakkının ayrıldığı günleri özledik itiraflarınız kulaklarımı çınlatıyor. Biz bu hale nasıl geldik, biz bu duruma nasıl düştük sorularını sorma gereksinimi dahi duymuyoruz. Bir lokma ekmeğinde bile kurdun kuşun hakkıni gözetmeden payını ayırmadan boğazından lokma geçmeyen bir toplum iken şimdilerde kendi kardeşine , öz be öz kardeşine aynı kişlere anne baba diyen bireylerin bir birine haset ettiği bir toplum olduk. Aman ha oğlum Ali bisikletine binmek isterse sakin bindirmemezlik etme , hatta o istemese de sen bindir teklif et. Sakin ters birşeyler söyleme... Ayşe bebeklerini Sevinç ile paylaşmamazlık etme o da senin kardeşin unutma! Tümcelerimize karşı büyük ama sessiz bir taaruza kalktık ve bir gece baskınıyla son verdik bu ulvi tümcelere. Ve taaruzun hemen akabinde ; Emrah'a avrupalardan yeni ayakkabı ısmarladık bilmem kaç ... $ gibi afilli görunen ,insana tepeden baktığıni hissettiren, caka sattıran tümceleri ne de çabuk sahiplendik. Bu tümleleri sahiplenirken hiç göz ucuyla da olsa Ali'nin bükülen boynuna , Mehmet amcanın kırılan onuruna baktık mı? Haklısınız nasıl bakabilirdikki yeni tümcelerin bize kazandırdığı irtifadan onları göremezdik ki. Bir yudum mutlulukla kaç gönül şenlendirdiğimizin farkında bile olmadığımız günlerin aksine bir umman mutluluktan bin umman hüzün çikarmaktan utanmıyor muyuz? Eğer kaldıysa azıcık utanma duygumuz , varsa birazcik eskiye özlemimiz o halde buyrun , tarihin tozlu raflarına dahi yakışmayacak tümceleri, hareketleri, düşünceleri hak ettikleri yere def edip, özlemle arar olduğumuz bir yudum mutlulukla bin umman hüznü yok ettiğimiz günlere gizli gizli özlem duymaktansa , hodri meydan bir lokma ekmeğimizden hancının ,yolcunun ,payını ayırmanın tadıyla şenlendirmek için ömrümüzü daha neyi bekliyoruz. El ele verip sevince , mutluluğa, huzura koşar adım gitmenin vaktidir.

Kara Çocuk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder